Yayınlayan : Unknown 14 Mayıs 2015 Perşembe

Manisa ilinin yamacında kurulduğu Spil Dağı 1969 yılında Milli Park olarak ilan edilmiştir. Manisa’dan 24 km. uzaklıkta olan Spil Dağı’nda jeolojik yapısından ötürü kanyon vadiler, inler, mağaralar, dolinler ve lapyalar gibi karstik oluşumlar bulunmaktadır.

Spil Dağı Milli Parkı Grek Mitolojisi ve tarihi yönünden de önem taşımaktadır. Sğil Dağı’na ismini veren Mitoloji tanrılarından Kronos’un karısı Kybele’dir. Nitekim Akpınar Mevkii’nde kaya üzerinde oturmuş bir rölyefi bulunmaktadır. Ayrıca Frigya Kralı Menos’un kızı Spilos bu dağa bırakılmış ve orada vahşi hayvanlar tarafından büyütülmüştür. Bundan ötürü de dağa Spilos ismi verilmiştir.



Lidya Kralı Tantalos burada bir kale yaptırmış, kalenin bitmesi şerefine verdiği ziyafette oğlu Pelops'u doğrayıp tanrılara adak olarak sunmuş bu nedenle de tanrılar tarafından cezalandırılmıştır. Spilos Dağı’nın eteğinde “Ağlayan Kaya” olarak nitelenen kaya ise mitolojiye göre; Niobe’nin 7 kız, 7 erkek çocuğunun, Leto’nun oğlu Apollon ve kızı Artemis tarafından öldürülmesinden sonra çocuklarının arkasından ağlayan Niobe’yi göstermektedir.

Spil Dağı’nın jeomorfolojik yapısı dağcılık, tracking ve atıcılık sporlarına uygundur. Ataalanı mevkiinde ise kamp kurulmakta ve günübirlik dinlenme yeri olarak kullanılmaktadır.

Milli Parkın Dulkadın Mevkii’nde bulunan mağaralar eskiden yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Burada ele geçen bazı buluntular Manisa Müzesinde sergilenmektedir.

Manisa gelince tarzanın yaşadığı yer olarak söylenen oranlık alana gelmemek olmaz :)

MANİSADA GEZİLECEK YERLER

1.MURADİYE CAMİ Manisa'da bir cami. Sultaniye semtinde bulunur. III. Murat adına bir külliye olarak 1583-1585 yıllarında yapılmış camii Mimar Sinan tasarlamıştır. İki minaresi vardır. Klasik Osmanlı mimarisindekesme taştan yapılmış camideçiniler bulunmaktadır. Yanında medrese ve imarethane de bulunur. Sıbyanı ise yıkılmıştır.

2.SARUHAN HAMAMI
Anadolunun Moğol istilasına uğradığı ve Türkiye Selçuklu Devletinin zayıflamaya maruz kaldığu yıllarda,sayısız Türkmen gurupları,Batı Anadolu Bölgesine gelerek,bu bölgedeki bizans şehir ve kasabalarını ele geçirmeye başladılar.

gurupları,Batı Anadolu Bölgesine gelerek,bu bölgedeki bizans şehir ve kasabalarını ele geçirmeye başladılar.

Saruhan Beyin’de 1302 tarihinde Manisa şehrini abluka altına alması ve kıyı ucunda faaliyetlerini artırması üzerine,Bizans imparatoru 2.Andronikos,Batı Anadoluya oğlu Mihaili gönderdi.Bu prens katalan kuvvetlerinin desteğiyle Manisa’ya kadar geldiysede ,Saruhan Bey kuvvetlerine karşı duramayacağını anlayınca kaleyi sağlamlaştırıp sahile çekildi.

Katalanların bölgeyi terk etmelerinden sonra,Manisa’ya karşı hücumlarını artıran Saruhan Bey 1308 yılına kadar civar kasaba ve köyleri ele geçirdikten sonra,nihayet 1313 te Tüklerin leşkeriş İli dedikleri Manisa’yı fethetti.Manisa’nın fethine kardeşi Çuğa Bey ve Ali Paşa da katılmıştı.

Manisa’nın fethiyle burasını kendisine merkez yapan Saruhan Bey,kardeşi Çuğa Bey’e Demirci ve bölgesini,diğer kardeşi Ali Paşa’ya Nif’in (Mustafakemalpaşa) idaresini vermiştir.Bundan sonra hudutlarını Ege Denizi sahiline kadar genişleten Saruhan Bey denizciliğe de başladı.Donanma kurdu.(Bkz.Türklerde denizcilik)

Saruhan Bey Bizans İmparatoru lll.Andronikos’un 1341 de ölümü üzerine Gelibolu’ya çıkarma yaptı.Geliboludan çok ganimet aldı.(Saruhan Bey’in Türbesi Sultan Camii kıblesinde ki park içerisindedir.)

Saruhan Bey 1345 de vefat edince beyliğin başına oğlu Fahrettin İlyas Bey geçti.Saruhanoğullarının üçüncü beyi Muzafferüddin İshak Beydir.(Türbesi Ulu Cami yanındaki türbededir.)

İshak Bey Manisa’da imar faaliyetlerinde bulunup Ulu Cami yanında Medrese,Koyunköprüsü,Ç aprazlar Mahallesinde birer çeşme ve iki hamam (çukurhamamı ve Gülgün Hatun (eşi adına) yaptırmıştır.

Ishak Bey zamanında Mevleviliğin itibari bir hayli artmıştır.Ishak Bey zamanında yeni komşuları Osmanlılarla dostane siyaset takip ettiler.

Ishak Beyi. 1379 yılında ölümü üzerine yerine oğlu Hızır Şah Saruhanoğullarının başına geçmiştir.Hızır Şah Yıldırım Bayezid’in Alaşehir’i alması üzerine onu karşılayarak tabiiyyetini arzetti ve ülkesini Sulh yolu ile Osmanlılara bıraktı.1390.

Osmanlı Sultanı l.Beyazıd Han 1390 da Manisa’yı alıp şehzade sancağı yaptı.

Saruhanoğlu Orhan Bey 1402 Ankara savaşında Timur Hanın safında yer aldı.Saruhanlı askerleri Osmanlı ordusundan ayrılıp,Orhan Beyin yanına gittiler.

Saruhan Beyliği 1402 de tekrar kuruldu.Osmanlı Sultanı Çelebi Mehmet 1410 da kardeşini ve müttefiklerini yenince Saruhanoğlu toprakları Osmanlı hakimiyetine tekrar geçip 1410 da beylik yıkıldı.Orhan Bey’in 1412 de ölümüyle de Saruhanlu beyliği tamamen ortadan kalktı.

Saruhanoğulları hüküm sürdükleri topraklarda birçok imar faaliyetlerinde bulundular.

Beylik zamanında Manisa süratle Müslüman Tüklerle dolmuş ve şehrin çehresi değişmiştir.

Saruhanoğlu beyleri Manisa ve yöresinde,camiler,medreseler,köprüler,han ve hamamlar yaptılar.Bunlardan gediz köprüsü,Ulu Cami ve bitişiğindeki İshak Çelebi Medresesi ve Mevlevihane ve Medresesi,Çukur ve Gülgün hatun Hamamı belli başlı olanlarıdır.

Bilhassa İshak Bey büyük ölçüde bayındırlık faaliyetlerinde bulunarak ülkesinin her tarafında cami,medrese,hamam ve köprü gibi bir çok eser yaptırmıştır.

Hızır Şah’ta babası gibi çok hayır kurumları yaptırmış ve VAKIFLAR ihdas etmiştir.Hızır Şah’ın Adola’da camii,medrese,imaret ve hamamı,Alaşehir’in Kemaliye köyünde Hızır Paşa Camii ile bir hamamı ve Manisa’da Çinar Zaviyesi yaptırdığı bilinmektedir.

Yine bu devrede Demirci’de bir cami yaptırmış ve bir hamamıda bu camiye vakfetmiştir.(1413)

Saruhanlılardan Budak Paşa oğlu Begce Bey’de Gördes’te bir cami ve hamam yaptırmıştır.

Saruhanoğulları devirlerinde,latin harfleriyle gümüş sikke kestirmişlerdir.

Yazılan eserlerle de Türkçe’ye büyük hizmet etmişlerdir.

İslam'da vakfın gayesi Allah'ın rızasını kazanmaktır. Malını vakfeden Müslümanlar, bidayetten beri hep bu maksadı gütmüşler ve vakfiyelerinde bunu açık bir şekilde belirtmişlerdir.

Halbuki, diğer dinlerde, yapılan hayrattan, her seferinde uhrevî mükâfaat düşünülmemiş, dünyevî maksad, re'fet (acıma) hissi, insaniyet fikri de ön plana alınmıştır.

Müslümanlıkta ise "takarrüb ilallah" tabirinden vecizeleştirilen "Allah'a yaklaşmak, O'nun rızasını aramak" gayesi esas alınmış ve bu, İslamî manadaki vakfın sıhhat şartlarından biri addedilmiştir.

3.MANİSA AĞLAYAN KAYA:
Rivayete göre her perşembe aksşamı kayadan içinden sular germeye başlamış.Bu olay yöre halkı tarafından bu şekilde adlandırılmış.

Manisa ege bölgesinden izmirin gölgesinde kalmıs bir kent yöre halkının bilinçlenmesi turizm açısından fayda sağlayacktır.
Hoşçakalın :)

Yorum Yazın

Takip et | Takip et ve yorumla

- Copyright © GezenBilir - Skyblue - Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan -